>>BİYOÇEŞİTLİLİK<<
>>İNSAN VE ÇEVRE İLİŞKİSİ<<
>>YIKICI DOĞA OLAYLARI<<
5. sınıf 6. ünite insan ve çevre konu anlatımıdır. İnsan doğaya en çok etki eden canlı türüdür. Bir insan bulunduğu ortamı korursa tüm doğayı korumuş olur. İnsan ve çevre konusu bu yüzden çok önemlidir. Bu yüzden bu konuda bilinçlenmeli ve yakınlarımızda bilinçlendirmeliyiz.
Bir bölgede yaşayan canlı sayısı ve çeşit zenginliğine biyoçeşitlilik denir. Biyoçeşitliliği toprak yapısı, yer yüzü şekilleri, iklim koşulları ve o bölgedeki canlıların birbiriyle etkileşimleri etkiler.
Biyoçeşitlilik tüm ülkeler için en büyük zenginlik kaynağıdır. Doğal yaşamın sürmesini sağlar. Doğadaki dengeyi korur. İnsanların ihtiyaç duyduğu canlı kaynakları barındırır.
Ayrıca biyoçeşitlilikten ekonomi, sağlık, mobilyacılık, ilaç sanayi gibi bir çok alanda faydalanılır.
NESLİ TÜKENEN CANLILAR
Çeşitli sebeplerden dolayı ( insan ya da doğa kaynaklı ) bir canlı sınıfının tamamen yok olmasına neslinin tükenmesi denir. Moa kuşu, mamut, dinozor nesli tükenen canlılardır. İnsan ve çevre ilişkisini dengeleyemediğimiz için Dünya’da ve ülkemizde bazı canlıların nesli tükenmiştir.
TÜRKİYE’ DE BİYOÇEŞİTLİLİK
Türkiye bulunduğu konum nedeni ile biyoçeşitlilik bakımından zengin bir ülkedir. Ülkemizde 11.000 üzerinde bitki, 19.000 civarında omurgasız hayvan, 1.500 üzerinde omurgalı hayvan türü yaşamaktadır.
Sadece Türkiye’de Yaşayan Canlı Türleri;
Ankara keçisi, Denizli horozu, Van kedisi, kangal köpeği, Kazdağı göknarı, Ankara kedisi, Türk tazısı, Ankara tavşanı, Datça hurması sadece Türkiye’de yaşayan canlılardır.
Türkiye’de Nesli Tükenen Canlılar;
Asya aslanı, kunduz, Kafkas bizonu, Asya fili, Anadolu leoparı, Orman horozu, yılan boyun kuşu Türkiye’de nesli tükenen ve artık varlığını sürdüremeyen canlılardır.
Ek Bilgi; Son yıllarda Tunceli dolaylarında Anadolu leoparının tekrar görüldüğü söylenmiştir.
Türkiye’de Nesli Tükenme Tehlikesi Olan Canlılar;
Salep orkidesi, Akdeniz foku, Kelaynak kuşu, Kardelen çiçeği, sülün, boz ayı, su kaplumbağası, alageyik Türkiye’de nesli tükenme tehlikesi altında olan canlılardır.
Biyoçeşitliliği Tehdit Eden Faktörler;
- Bilinçsiz ve aşırı avlanma
- Çevre kirliliği
- Aşırı nüfus artışı
- Küresel iklim değişikliği
- Doğal kaynakların bilinçsiz ve aşırı kullanımı
- Aşırı otlatma
- Doğal afetler
- Orman yangınları
Biyoçeşitliliğin Korunması İçin Alınacak Önlemler;
- Aşırı avlanma ve kontrolsüz otlatma engellenmelidir.
- Çevre kirliliğiyle ilgili insanlar eğitilmeli ve bilinçlendirilmelidir.
- İnsanlara biyoçeşitliliğin önemiyle ilgili bilgiler verilmelidir.
- Doğal yaşam alanları ve doğal su kaynakları korunmalıdır.
- Organik tarım konusunda insanlar bilinçlendirilmelidir.
- Orman alanları tahrip edilmemelidir.
- Nesli tükenme tehlikesi olan canlılar koruma altına alınmalıdır.
Canlı ve cansız varlıkların bulunduğu ortama çevre denir. Çevre; insan, hayvan, bitki gibi canlı varlıklar ile hava, su, toprak gibi cansız varlıklardan oluşur. Ancak insanlar yaşam şartlarını sağlarken bir taraftan da çevreye zarar verirler. Bu yüzden insan ve çevre ilişkisini dengede tutup çevreye verebileceğimiz zararı en aza indirmenin yollarını öğrenmeliyiz.
Çevre kirliliği hava, su, toprak, ses ve ışık gibi bir çok farklı şekillerde ortaya çıkar.
Toprak Kirliliği; çevreye bırakılan atıklar zamanla toprağa karışarak toprağı kirletir. Toprak kirliliği biyoçeşitliliği azaltan faktörlerdendir. Bu toprakta yaşayan bitkilerde birikir ve bu bitkiler tüketildiğinde insan sağlığını tehdit eder. Tarımda kullanılan kimyasal maddeler ve gübrelerde toprağı kirleten etkenlerdendir.
Su Kirliliği; Dünyamızın 3/4 ü sularla kaplıdır. Fabrika atıkları, evsel atıklar, tarım ilaçları akarsuların, göllerin kirlenmesine sebep olur. Denizlerde ve okyanuslarda meydana gelen tanker kazaları sonucu suya karışan petrol su kirliliğine sebep olur. Bu kirlilik toplu balık ölümlerine ve denizlerde yaşayan biyoçeşitliliğin azalmasına sebep olur.
Hava Kirliliği; havada %78 oranında azot gazı, %21 oranında oksijen gazı, %1 oranında ise diğer gazlar bulunur. Havada ki bu gaz dengesi bozulduğunda hava kirliliğine yol açmaktadır. Ev ve fabrika bacalarından, otomobil egzozlarından çıkan gazlar bu dengeyi bozan etkenlerdir. Havaya karışan bu gazlar asit yağmurlarına, sera etkisine ve ozon tabakasının incelmesine sebep olur.
- Asit Yağmurları; havadaki zehirli gazların su buharlarıyla beraber yeryüzüne inmesine asit yağmurları denir. Asit yağmurları bitkilerin ölmesi, tarihi eserlerin aşınması gibi bir çok zarara yol açar.
- Sera Etkisi; atmosferde biriken gazlar, Güneş’ten gelen ışınları tutmasına sera etkisi denir. Sera etkisi nedeniyle Dünya’da iklim değişiklikleri görülür, buzullar erir ve deniz seviyesi yükselir.
- Ozon Tabakası; Dünya’nın etrafında Güneş’ten gelen zararlı ışınların yer yüzüne ulaşmasını engelleyen tabakaya ozon tabakası denir. Deodorant, parfüm, klima gazları gibi gazlar ozon tabakasının delinmesine neden olur.
Ses Kirliliği; canlı yaşamını olumsuz etkileyen her türlü insan, hayvan ya da makine kaynaklı ses oluşumuna ses kirliliği denir. Gürültü kirliliğine en çok motorlu araçlar neden olmaktadır. Gürültü kirliliği, insan sağlığını olumsuz yönde etkiler.
Işık Kirliliği; canlıları rahatsız edecek biçimde kullanılan ışıktan kaynaklı duruma ışık kirliliği denir. Işık kirliliği hem insanlar hem de diğer canlılar için olumsuz etkiler yaratır. Işık kirliliğine en büyük etken çarpık ve yanlış kentleşmedir.
ÇEVRE KİRLİLİĞİNE KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER
- Çevre bilincinin oluşması için insanlara bu konuda eğitimler verilmelidir.
- Sanayi kuruluşlarına arıtma tesisleri kurulmalıdır.
- Enerji elde etmek için, temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanılmalıdır.
- Ev, araba, fabrikalardan çıkan gazlar için filtre kullanılmalıdır.
- Doğal bitki örtüsü korunmalı ve yeşil alanlar arttırılmalıdır.
- Geri dönüşüm için atıklar ayrılmalı ve yeniden kazandırılmalıdır.
Doğada meydana gelen can ve mal kaybına neden olan olaylara yıkıcı doğa olayları denir. İnsan ve çevre açısından yıkıcı doğa olaylarına engel olunamaz fakat bazı önlemleri alarak, alınabilecek hasarları en aza indirebiliriz.
DEPREM
Yer kabuğu çeşitli büyüklüklerdeki levhalardan oluşur. Üzerinde yaşadığımız yer kabuğunu oluşturan levhalarda meydana gelen kırılmalar nedeniyle Dünya’da ortaya çıkan sarsılmalara deprem denir.
Depremden Önce Yapılması Gerekenler;
- Evdeki tüm eşyalar duvarlara sabitlenmelidir.
- Yatağımızın etrafında bizim için tehlike oluşturabilecek, üzerinde eşyalar bulunan raflar bulundurulmamalıdır.
- Deprem çantası oluşturulmalıdır. Çantanın içerisinde pilli radyo, el feneri, ilk yardım malzemeleri, düdük, su, dayanıklı yiyecek, yedek pil gibi malzemeler bulundurulmalıdır.
Deprem Esnasında Yapılması Gerekenler;
- Sakin olunmalıdır.
- Hayat üçgeni (çök, kapan, tutun) yöntemi uygulanmalıdır.
- Evden hemen çıkmaya çalışılmamalıdır.
- Cam kenarlarından, devrilecek eşyaların etrafından uzak durulmalıdır.
- Sağlam olduğu düşünülen eşyaların yanında hayat üçgeni oluşturulmalıdır.
- Evdeki tüm vanalar kapatılmalıdır.
- Sarsıntı bittiğinde telaşa kapılmadan sakin bir şekilde bina boşaltılmalı ve toplanma alanına gidilmelidir.
HEYELAN
Toprağın kütle halinde hareket etmesine heyelan ve ya toprak kayması denir. Heyelana eğimli araziler, yağışlar ve toprağın yapısı neden olur.
Heyelandan Korunmak İçin;
- Eğimli arazilerde ağaçlandırma yapılmalıdır
- Heyelan bölgelerine ev kurulmamalıdır.
- Suyun akıp gitmesi için su kanalları yapılmalıdır.
- İstinat duvarı yapılmalıdır.
SEL
Bir bölgenin ve ya toprağın su altında kalmasına sel denir. Akarsu ve nehirlerin yağışlar nedeniyle taşması denizden, deniz suyunun fırtınayla, karaya sürüklenmesi sele sebep olur.
Selden Korunmak İçin;
- Dere ve akarsu yataklarına yerleşim yeri kurulmamalıdır.
- Yeşil alanlar arttırılmalıdır.
- Eğimli alanlara teraslama ve ağaçlandırma yapılmalıdır.
KASIRGA
Hızı saatte 120 km ve üzeri olan rüzgarlara kasırga denir. Okyanuslarda oluşup karaya doğru hareket eder. Yıkıcı etkileri vardır. Can ve mal kaybına sebep olur.
Kasırgadan Korunmak İçin Alınacak Önlemler;
- Yüksek katlı binalar yapılmamalıdır.
- Binalara mutlaka sığınak yapılmalıdır.
HORTUM
Kendi ekseni etrafında dönmek suretiyle hareket edebilen, yıkıcı etkileri olan şiddetli rüzgara hortum denir.
VOLKANİK PATLAMALAR
Yer altındaki magmanın yer kabuğunda açıklık bulup, püskürerek dışarı çıkmasına volkanik patlama denir. Yer yüzüne çıkan magmaya lav denir. Aktif yanardağların etraflarına yerleşim yeri kurulmamalıdır.
*NOT: Ülkemizde aktif yanardağ bulunmamaktadır.
İnsan ve çevre arasındaki ilişkiyi dengede tutmamız insanlar ve doğa açısından çok önemlidir. Lütfen çevremize karşı duyarlı olalım ve duyarsızlıklara da sessiz kalmayalım.